Yayın Tarihi: Aralık 16, 2023 Hazırlayan: sebnemtpllr Yorumlar: 0

Bir kazak, Kurt Cobain’in 334.000 dolarlık kazağını geçerek açık artırmada satılan en pahalı kazak rekorunu kırdı. Prenses Diana’nın ünlü ‘kara koyun’ detaylı bisiklet yaka kazağı, Sotheby’s Müzayede Evi’nin New York şubesinde 1,14 milyon dolara satıldı.

Bu rekoru kıran kazağın Lady Di’ye ait olması şaşırtıcı olmasa da 1,14 milyon’un sadece bir kazak için harcanması, kazağın ardındaki hikayeyi öğrenmek için bize bir kapı araladı. O zaman hikayeyi başa saralım…

Sally Muir & Joanna Osborne kendi ürettikleri meşhur ‘kara koyun’ kazakları ile.
Temmuz 1981 Buckingham Sarayı’ndan gelen mektup.

Sally Muir ve Joanna Osborne, Warm & Wonderful’u 1979’da Londra Covent Garden’daki bir pazar tezgahında örme kazaklar satarak kurdular. Sıra sıra beyaz koyun ve “kara koyun” deseni büyük bir hit oldu ve zamanın meşhur “Kara koyunları” David Bowie, Andy Warhol, Shelley Duvall, Penelope Keith, Anthony Andrews ve elbette Leydi Diana Spencer tarafından giyildi.

Haziran 1981’de, Lady Diana ve Prens Charles nişanlandıklarını duyurduktan dört ay sonra, 19 yaşındaki Diana Spencer,  Warm & Wonderful markası’nın kendine özgü siyah koyun detaylı kazağı ile bir polo maçına katıldı. Ertesi gün Diana ve kara koyun kazağı dünya çapındaki gazetelerin ön sayfalarındaydı. Sonuç olarak Osborne ve Muir’in sadece iki yıl önce kurdukları marka patlama yaşadı. Muir, “Bu sayede, New York’a gitmeye ve muhtemelen daha önce yapamayacağımız New York Moda Haftası’nda gösteri yapmaya başladık.” diyor. “Küçük bir ev şletmesi olmaktan çıkıp gerçek bir iş haline geldik.”

Geçtiğimiz yıl Mart ayında Joanna Osborne, onlarca yıldır ertelediği bir görevi nihayet üstlendi: tavan arasını temizlemek. Bu karmakarışık tavan arası, bebek kıyafetleri, kumaş örnekleri ve triko markası Warm & Wonderful’un arşiv çizimleriyle doluydu. Osborne Pamuklu yatak örtüleriyle dolu bir kutuyu yırtarken, içinden beyaz koyunlarla bezeli kırmızı bir kazak yere düştü. Osborne’un nefesi kesildi. Hemen Warm & Wonderful kurucu ortağı Sally Muir’i aradı. “Sanırım Lady Di’nin kazağını buldum.”

Osborne kazağı bulduğu anı şöyle anlatıyor “Aslında onu aramıyordum bile ama acaba olabilir mi? Diye düşündüm ve ilk olarak manşete baktım çünkü bu önemliydi. (Diana kazağı ilk olarak Haziran 1981’de bir polo maçında giydikten sonra Warm & Wonderful markası, Buckingham Sarayı’ndan bir mektup aldı. Mektupta; Kazağın manşetinin söküldüğünü ve bunu yenisiyle değiştirmek ya da tamir ettirmek isteyecekleri yazıyordu. Onlarda eski kazağı depoya kaldırıp yeni sağlam bir kazak gönderdiler.) Kazağın manşeti sökülmüş ama koldan tam olarak ayrılmamıştı. Hala bu kazağa sahip olduğumuza dair hiçbir fikrimiz yoktu. Çok tuhaftı. Bunu Sotheby’s Müzayede Evine sunmaya karar verdik çünkü onu saklama sorumluluğunu üstlenmeyi gerçekten istemiyorduk. Bunca yıl yeterince ihmal edilmiş bu kazağın güveler tarafından yenmemiş olması büyük bir şanstı.” Bunun üzerine Sotheby’s’i aradılar, Osborne bunu bir çantaya koydu ve Londra’ya giden bir trene atladı. Çarşafa sarılı kazağı Buckingham Sarayı’ndan gelen mektuplarla birlikte sundu.

Zorlu bir kimlik doğrulama süreci başladı. Sotheby’s’in küresel moda ve aksesuar başkanı Cynthia Houlton, Diana’nın 1981’de kazağı giydiği görüntülerin tavan arasında bulunan kazak ile karşılaştırılarak derinlemesine incelenmesi için üçüncü taraf bir şirketle çalıştı. Houlton; “1981 fotoğraflarında ve kazakta çok sayıda benzersiz eşleşme noktası vardı, bu da onların tek ve aynı olduğunu kanıtladı.” Kısa sürede bir sözleşme imzalandı. Osborne ve Muir, Diana’ya yeni gönderdikleri kazakta kara koyunun farklı bir yerde olmasına rağmen ikisinin farklı olduğunu kimsenin fark etmediğini söylüyor.

Sonraki yıllarda, Prenses Diana tartışmasız dünyanın en ünlü kadını oldu ve binlerce insanın önünde, binlerce kıyafetle görüldü. Yine de kara koyun kazağı hâlâ onun en tanınmış parçalarından biri olmaya devam ediyor; özellikle de onu 1983’te yeniden giydikten sonra.

Basında Diana’ya sıklıkla “Utangaç Di” denildiği bir dönemde, bu kazak Diana’nın mizah anlayışını ve içinde kaynayan isyanı gösteriyordu. Sonuçta kara koyun, sürüsünün geleneksel normlarından sapan birisini temsil ediyordu. Prenses 1990’larda kraliyet ailesinden ayrılırken, stil ifadesi daha da büyüdü; Bu kazak ise “Utangaç Di” dönemlerinde onun kim olduğunun ve belki de her zaman öyle olduğunun sembolik bir habercisi oldu.

Emma Corrin’in The Crown’un dördüncü sezonunda kazağın replikası ile.

Emma Corrin’in The Crown’un dördüncü sezonunda bir replika giymesi ile bugün bile bu giysinin pop kültürü üzerinde etkisi devam ediyor. Victoria ve Albert Müzesi’nin kalıcı koleksiyonunda 1985 yılında üretilen bir tane var. (“David Bowie ve Penelope Keith, farklı renk gruplarında aynı esprili tasarıma sahipti,” diye belirtiyor galeri etiketi.) Bu arada Rowing Blazers ortaklığı ile yeniden üretilen tasarım o kadar popüler oldu ki, marka artık onu hem erkek hem de kadın versiyonlarında sunuyor.

Prenses Diana, 1983’te yeni versiyon olan “kara koyun” kazağını yeniden giydi. Fotoğraf: Getty Images

Bu kazak hakkında medya ve halk arasında dolaşan spekülasyonlar, Diana’nın kendisini kraliyet ailesinde yüz karası olarak gördüğünü ve buna bir gönderme yapmak amacıyla 19 yaşında ilk kez bu kazağı giydiğini söylüyor. Ancak kazağın tasarımcıları Joanna Osborne ve Sally Muir farklı görüşteler.

Osborne; ” Diana kendini ifade etmek için kıyafetlerini kullanmayı tercih etti, bu da bir bakıma mantıklı. Gerçekten gençti, giysilerinin gücünü tam olarak anladığını sanmıyorum. İlk fotoğrafta başının biraz eğik olduğunu görebilirsiniz. Özellikle fotoğrafının çekilmesini istemiyor. Ama sonra ikinci gezi… Üç yıl sonra tamamen farklı bir görünüm. Tarzına fazlasıyla hakim. Beyaz disket yaka gömlek, siyah kurdele ve beyaz kot pantolonla çok daha akıllıca şekillendirdi bu kazağı. Bilgili ve kontrollü görünüyordu. Belli ki harika bir mizah anlayışı vardı. Evet, bundan da fazlasıydı sanırım, ben bu ailenin asi bir üyesiyim. Duruşunu hissedebiliyorsunuz ikinci fotoğrafta.”

Tasarım, istemeden de olsa merhum prensesin nesiller boyu en ikonik ve taklit edilen moda tercihlerinden biri haline geldi. Diana’nın bu kazak seçiminin altında yatan gerçek mesajı asla öğrenemeyecek olsak da mesaj veren moda anlayışı ve ikonik stilini yıllar boyu hiç bıkmadan konuşacağız.

Bir yorum bırak.